1 Ekim 2012 Pazartesi

Güle Güle Kaptan


Alex De Souza gitti...

Çok sevdiğim futbolcular oldu bu takımda. Hayranı olduğum, izlerken tüylerimi diken diken eden, hata yaptığında küfür edemediğim, kızamadığım... Giderken "keşke daha fazla oynasaydı." dediğim, üzüldüğüm...

Ama hiçbirisi giderken ağlatmadı beni, onun gibi. Hiçbiri kaptan değildi. O sanki altyapıdan yetişmiş, tribünlerden gelmiş gibiydi. Fenerbahçe futbolcusu değildi. Fenerbahçeliydi. Yabancı değildi, TC vatandaşıydı sanki. Yeri geldi mi milli takımda birkaç saniye gözüm arardı onu. Sonra derdim ki, "ulan adam Brezilyalı, kendine gel."

Çok güzel goller attı, izletti kendini, coşturdu bizi. Kaç kere bir tarafımızı kurtardı, ipten aldı hatırlamıyorum bile. Bu yüzden kaptandı, bu yüzden sahada reisti.

Galatasaraylılar, Beşiktaşlılar istemezlerdi onu. Gitmesini isterdi. Çünkü beğenirlerdi Alex'i. Severlerdi de. Efendiydi çünkü, herkesin "adam gibi adam" ilan edildiği bir ortamda "adam" olan ender insanlardandı. Küfür edemezdi kimse ona. Eden de pişman olurdu. Hani o an yanında olsa "kusura bakma abi, ağzımdan kaçtı." diyecek gibiydi insanlar...

Rekor üstüne rekor kırdı. Gol kralı oldu, asist kralı oldu, istatistikleri yerle bir etti. Rakipler her sene büyük isim getirdiğinde karşılaştırıldı onlarla. Hepsi gitti, o kaldı. En büyük olduğunu ispat etti.

Kelimeler yetmez ki. Daha anlatılacak çok şey var. Bu adam artık gidiyor. Ne yüzünden? Aykut Kocaman'ın sürekli kabul ettirmeye çalıştığı saçma sapan otoritesi ve bitmeyen egosu yüzünden. Öyle veya böyle, ister suçlu, ister suçsuz bu asırlık kulübün tarihine leke sürmüş Aziz Yıldırım'ın "Ben bu kulübün en büyüğüyüm, buranın patronuyum." egosu yüzünden. Fenerbahçe'nin Futbol takımına Aykut'un teknik direktörlük dönemi ve Aziz Yıldırım'ın başkanlığından daha büyük katkısı, daha büyük emeği var bu adamın. Siz kimsiniz ki? Sinir krizinden, millete dalga geçecek malzeme vermekten başka ne verdiniz bize? Aykut'un aldığı hala tartışılan, başımıza bela olan şampiyonluk da, Aziz Yıldırım'ın yaptığı tesisler de, binalar da sizin olsun. O yüreğini verdi bize. Öyle sevgimizi kazandı. Ve siz bunu hazmedemediniz. Utanmadan A2 takıma, çoluk çocukla sahaya çıksın diye adamı kadro dışı bıraktınız. Dalga geçtiniz üstelik.

Siz kim olduğunuzu bu ve benzeri yorumlara bakarak anlamaya çalışın. Taraftarın nefretinden, söylemlerinden. Alex ise kim olduğunu taraftarın cebinden verdiği parayla yapılan o heykele bakarak görebilir. Aranızdaki fark bu işte.

Güle güle kaptan. Bu taraftar sana hayran, senin yanında, seni hala çok seviyor.

Bir Fenerbahçeli, Buğra Özcanbey.

Hiç yorum yok: