20 Mart 2010 Cumartesi

Kral


Evvel zaman içinde, ben daha ortaokuldayken, sarı saçlı bir rapçi vardı. Adı da Eminem. O dönemin birçok ergeni gibi ben de kendisine sarmış, bir anda fanı olmuş, 90'lık boş kasete albümlerini çekmiş, evde teypte olsun, dışarda walkman'de olsun sürekli kendisini dinlemişim. Sonra bu adam bu ergeni etkilemeye başlamış. Mesela müzik konusunda. Birdenbire Eminem'in kıl olduğu müzisyenlerden nefret etmeye başlamışım. P. Diddy, Moby, Fred Durst, N'sync gibi... Gerçi bu noktada Moby haricinde çok kötü yaptığımı söyleyemeyeceğim. Ancak bu herif sebepsiz yere, bir kişiye daha önyargılı yaklaşmama neden olmuş. Kral, Elvis Presley...

2001-2002 belki de 2003 hatırlamıyorum tam, "A Little Less Conversation" isimli parçanın bir remix ile yeniden patlaması sonucu bir elvis parçası bayağı hoşuma gitmişti. Bir de önceden bildiğim "Tutti Furitti" vardı. Kendisine karşı olan önyargım kalkmıştı belki ama yine de oturup, şarkılarını araştırıp, kendisini dinleme ihtiyacı duymamıştım. Zira o sıra RHCP, Nirvana, Linkin Park ve Korn gibi gruplar ile rock müziğin içine girmekle uğraşıyordum.

Sonra sonra, günümüzün müziği konusunda biraz bir şeyler kapınca eskiye dönme ihtiyacı duydum. 60-70'lerin saykodelik müziği olsun, 70'lerin punk hareketi olsun, 70-80'lerdeki metal akımı değişimleri olsun, hepsini büyük bir açlıkla bulup dinlemeye başladım. Gördüm ki bunlar, şimdi dinlediğimiz rock ve metal müziğin temellerini oluşturmuş, adeta bir temel görevi görmüştü. Peki ama bu grupları, bu müzisyenleri etkiyelen isim kimdi?

Kral Elvis... Kendisi ile gerçek tanışmam üniversite döneminde oldu. "Oldies But Goldies" partilerinin küçük versiyonlarının yapıldığı, Edirne'deki (şu an kapanan) bir barda, müziğinin ne kadar etkileyici olduğunu gördüm. Sonra yavaş yavaş dinlemeye başladım vs. Gördüm ki rock & roll'un şekillendirilmesinde bir cam ustası gibi çalışmış, sayısız müzisyeni etkilemiş, birçok türün ortaya çıkmasında önemli rol oynamış büyük bir isim. Kendisine ayılıp, bayılan, öldükten sonra da kafayı yiyen milyonlarca fanını söylemiyorum bile. Rolling Stones, The Beatles, Black Sabbath, Michael Jackson etkilediği büyük isimlerden birkaçı sadece. Ki bu ve benzeri grupların müzik dünyasında yarattığı etkiler, tetiklediği hareketler ve yaptıkları işler muazzam büyüklükteyken, Kral'ı tartışmak, kendisine bok atmak, müziğine laf söylemek büyük bir denyoluk, büyük bir mallıktır. Değil mi Marshall'cığım?

Her neyse, bunları yazmamın sebebi ne, nerden esti de gaza geldim? Üç gün önce, bilgisayardaki Elvis klasörüne girmem, akabinde "Blue Suede Shoes" isimli şarkıyı dinlemekten kendimi alamamamdan kaynaklanıyor. Şarkıyla sanki üç gün önce ilk defa tanışmışım gibi etkiledi beni. Gerçekten de salladı ve yuvarladı.
Neyse yakın zamanda bu Elvis gazı da geçer, normal ölçülerde, abartmadan dinlemeye devam ederim kendisini. Değ mi Gralcım?

Hiç yorum yok: