18 Aralık 2009 Cuma

Soğur Zamanlar... (Bölüm altı: Çarpışma anı)


Berk istasyona çok yaklaşmıştır. çantası sırtında, gözü yolda, bir an önce trenin yanaşmasını beklemektedir.

Samet ise garda beklemektedir. Ağzında sigara hafiften yağan karın altında, paltosunun yakalarını kaldırmış treni gözlemektedir.

Derken Başkent Ekspresi gelir! Yavaşlar ve durur.

Berk iner trenden. Samet'i görmüştür. Biraz uzaktan, ona doğru bakmaktadır. Birbirlerine doğru yürürler.

-Vaaay dostum nasılsın? Hoşgeldin!
+Hoşbulduk Samet. Sen nasılsın abi?
-Ne olsun ya? Aç mısın?
+Biraz.
-Gel eve gidelim. Kız arkadaşım da bende. Bir şeyler yeriz beraber.
+Eyvallah.

Samet uzun süredir kurguladığı büyük dram anına çok yakındır. Paltosunun cebine soktuğu elleri titriyordur heyecandan. Heyecanını bastırmak için konuşmaya devam eder. Bir yandan yürüyorlardır da...

-Eeee şimdi ne yapalım?
+Hele bir yarın olsun da abi. Sabah ararım diyorum. Bilmiyorum belki ağzını ararım olduğu yeri öğrenir oraya giderim. Sen ne diyorsun?
-Yarın olsun da, bakarız abi. Şimdi bir güzel dinlenirsin.
+Eyvallah abi, sağ olasın.
-Bu arada eve yaklaştık. Şu sokaktan giriyoruz abi.

Apartmandan içeri girerler. Asansöre binerler. Berk ne kadar sakinse, Samet o kadar heyecanlıdır. Çıkmaları gereken 3 kat daha kalmıştır. O 3 kat sanki dakikalar alıyormuş gibi gelir Samet'e. Bir an önce uzun süredir beklediği o anı yaşamayı, o anı izlemeyi bekliyordur.

Asansör durur. Samet kapıyı açar. Anahtarı cebinde olmasına rağmen, kapıyı çalar. Kapıyı İlayda'nın açmasını ve beklenmeyen bir karşılaşmanın yaşandığı o anı bekliyordur. "Geldiiiim" sesi gelir derinden. Berk gözleri yarı uykulu yere bakmaktadır. Samet sırıtmaya başlamıştır. İlayda kapının kolunu çeker.

-Merha... BERK!?

Berk'in gözleri bir anda fal taşı gibi açılır. Başından aşağı kaynar sular dökülmüştür. Bu ve benzeri bir çok atasözü ve deyimin açıkladığı anı yaşamaktadır. Hiç beklenmedik bir anda sert bir tokat yemiş gibidir. Samet'in ise gözlerindeki zevk, tatminkarlık doruğa ulaşmıştır. Hayatındaki en büyük orgazmı yaşamaktadır. Hem de giyinikken ve efor sarfetmiyorken. Derken Berk konuşur...

-Ne... Ne işin var senin burada?

Hala inanmak istemiyordur gerçeğe. İlayda yutkunur. Konuşamıyordur.

-Söylesene ne işin var burada? Cevap ver. Samet ne oluyor burada? İlayda'nın burada ne işi var?
+Sana dediğim kız arkadaşım-dı kendisi...
-Nasıl ya? Nasıl yaparsın bunu İlayda? Neden yaparsın ha?

Bir anda Samet'i içeri iter. Kapıyı kapatıp, boğazına yapışır. Gözleri dolmuş, sesi titriyordur.

-Biliyordun di mi orospu çocuğu? İlayda'nın benim olduğunu biliyordun di mi piç kurusu?
+Bilmez olur muyum göt. Bile bile, isteye isteye yaptım bunu. İstediğimi de çok çabuk aldım doğrusu.
(Berk Samet'in çenesine vurur.)
-Peki neden göt herif!? Neden?
+Haketmiştin bunu Berk. Hatırlıyor musun, dershane zamanında bir kız arkadaşım vardı. Burcu. Hatırladın mı onu?
-Evet. Ne olmuş ona?
+Senin yüzünden bitmişti o ilişki göt herif. O da burada biliyor musun? Şimdi onunla aynı evde yaşayacaktık. Birlikte ve koyun koyuna. Ama senin yüzünde...
-Ben ne yaptım be şerefsiz!?
+Çünkü sana aşık olmuştu. Bunu da bana söyledi biliyor musun? İki senemi verdiğim, bütün hayallerimin ve planlarımın başrolü beni terk etmişti. Senin için. Anladın mı şimdi göt? Ben de İlayda'yı buldum. Çok koştum peşinden ama sağ olsun yormadı beni. Aldı koynuna, yatağına... Devamını ister misin?

İlayda'nın donuk bakışları arasında, Berk on round sonra gaza gelip Ivan Drago'nun amına koyan Rocky gibi dövmüştür Samet'i. Samet her ne kadar ağzı, burnu kırılırken kahkahalara boğulsa da. Berk ağlamaktadır. Yere çökmüştür. İlayda konuşmaya çalışır ancak sesi çıkmıyordur.

-Neden İlayda? Neden yaptın bunu bana he? Neden?
+Sen uzaktayken, ruhlarımız da ayrılmış gibi geldi bir an Berk. O anda da Samet vardı yanımda. Bir an şeytana uydum. Sonra dönemedim bir daha. Ama kalbimi hiç ona vermedim. Kalbim hep seninleydi.
-Ya bir siktir git! Okuyorsun iki-üç saçma sapan kitap böyle Paris'te yaşayan entel ve özgür ruhlu şuh kadın triplerine giriyorsun uyuz oluyorum. İki gün elini tutmadık diye mi bunları yaptın bana? Yazıklar olsun. Sana başka hiçbir şey demiyorum.
+Üşüyorum Berk. Soğuyor her şey. Bu şehir, evim, okuduğum okul, kalbim... Zaman bile soğuyor Berk. Yavaşlıyor, işlemiyor sen yokken.
-İlayda sus artık. 18 yaşındasın. Girme artık yazar triplerine. Soğurmuş. Soğusun. Geber lan! Bana ne bu saatten sonra. Ah ben ne salağım, aaah! Hayatta başarılar İlayda. Sana yakışan bir noktadasın şu an. Çok uzaklaşma.

Der ve çıkar o evden Berk. Aşağıya iner. Eskişehir'de, gecenin kör bir vakti, boş bir sokakta yürüyordur. Lapa lapa kar taneleri de eşlik etmektedir ona. Nereye gideceğini, ne yapacağını bilmeden ilerliyordur yolda. Gözlerinden akan damlalar bile soğumuştur. Kalbi hariç tüm yaşamı donmuştur.

Bir gün tüm hayatının ısınacağı güne kadar, buzların eriyeceği güne kadar, her şey soğumuştur...

-----SON-----

Ceyyar Film

3 yorum:

Saylıntpeyn dedi ki...

Burcu'yu arayıp ona kaysaydı lan keşke Berk. Samet mala vuruyor sonuçta hala ama Berk? Elizabete mahkum bıraktın çocuğu.

chinaski dedi ki...

5 bölümdür merak uyandıran, heyecanlandıran, "ne olacak acaba sonunda" dedirten tumturaklı, kekremsi, nanemolla, entrika dolu, ibnelik dolu bu hikayenin sonuna gelmiş olmak öncelikle çok üzücü.

6 bölüm dile kolay..

ancak şunu söylememe gerekir ki edebi açıdan diğerleri ile aynı kuvvette olmasına rağmen, kurgu açısından diğer 5 hikayeye göre çok zayıf kalmış. tamam zaten kestirilebilir bir sonu vardı ve arkadaşların olarak bundan sana hiç bahsetmedik. neden? şevkin kırılmasın, yazasın diye.

ancak sen göt herif? daha adam akıllı bi son yazamadın mı ha? niye göt herif niye??

ayrıca saylıntpeyn isimli arkadaşın yorumuna da katılmıyorum. ve anladığım kadarıyla hikayenin özünü bir türlü kavrayamamış göt herif.

saygılarımla.

Ceyyar dedi ki...

Sayın çino.

Öncelikle bu diziyi takip ettiğiniz için teşekkür ederim. Eleştiriye açık bir insan olduğumdan ses etmiyorum dediklerinize.

Saylınt meselesine gelince. Bu hikayedeki "Samet" karakteri gibi. "Madem kız gitti, ben de mala vurayım" mantığında. Hiçbir zaman bir "Berk" olamayacak kendisi.

üç noktalar sizinle olsun ......................... . . .